10 Eylül 2013 Salı

Ucuzcu Bekir'in egosu şişmiş, bir de entel olacakmış!!


By on 9/10/2013 04:08:00 ÖS

bekiri-pankart-yapmislar

Bu sabah bana şu garip, garip olduğu kadar da bir dediği bir dediğini tutmayan yazar ne dese beğenirsiniz? Efendim benim egom çok şişmiş, kendimi aşırı övüyormuşum! Yahu eğri oturup doğru konuşalım şimdi. Bakın şu yukarıdaki resme! İngiltere'nin Lordlar Kamarası sokaklara dökülmüş benim pankartımı taşıyor, görüyorsunuz değil mi? Hadi bunu geçelim, eski resimlerime bakın. New York binalarında benim resmim var mı? Var. 
Lüks teknelerde benim resmimin olduğu bayraklar var mı? Var.
Koskoca stadyumda benim resmimin olduğu bilboardlar var mı? Var.
Şimdi, eğer insanlar beni bu kadar seviyorlarsa benim egom şişmiş bu benim suçum mu ? Neymiş efendim kendimi çok övüyormuşum.. Ben kendimi övmüyorum ki, olanı söylüyorum.. 

-Ben ki yırtık ayakkabıyla senelerce idare etmiş, yağmurda çamurda azimle çalışmış biriydim eskiden. Ben ki....

Tamam tamam politikacı ağzı oldu biraz bu söylediklerim.. İyi de sevgili dostlar, devir övünme devri değil mi zaten... Açın bakın televizyonları; kendini övmeyen bir politikacı, bir şarkıcı, bir iş adamı gösterin bana! Yazar kızıp duruyor ama ne yapayım yani, ekmek parası peşinde koşan zavallı bir esnafım ben. Büyüklerimden, devlet-i Ali'den ne gördüysem onu yapıyorum.. Şimdi yani devlet büyüklerimiz, ünlü şarkıcılarımız mütevazi davranıyorlar da ben mi yanlış anlıyorum olan biteni? Urfa'da Oxford vardı da ben mi gitmedim? "Profesor olsan ne olacak?" diyen, Hülya Avşar ablamız değil miydi? Var işte onlar, ben de onları örnek alıyorum.. Yazar da zaten bunu hazmedemiyor. Yazar denilen şahsiyet beni entel yapmaya uğraştıkça ben inadına sıradan esnaf olmakta direniyorum, ben direndikçe O daha da hınçlanıyor. Yahu Allah aşkına siz hiç entel esnaf gördünüz mü? Bizim yazar takmış kafaya beni entel yapacakmış!.. İşi çok zor gerçi ama, dur bakalım göreceğiz nasıl becerecek bu işi.. Ben dükkanda Mozart dinlemeye kalksam millet kaçar "dükkan dükkan olalı böyle eziyet görmedi" diye! Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Bu iş iyice sarpa sarmaya başladı ya, dur bakalım..
 Yok yok bu yazarla bir günümüz de kavgasız geçse, inanın hepinize çay ısmarlayacağım..
 "Seni sevseler, dükkana gelip halini hatrını sorarlar, gelip bir iki parça alış veriş yaparlar, seninkisi kuru laf kalabalığı"  diyor bana bizim çok bilmiş yazar! 
Öyle hikayeler falan anlatacağıma adam gibi reklam yapmalıymışım, dükkanda neler var göstermeliymişim!. Yahu neyi anlatayım a dostlar, aha da yerinde duruyor,  işte dükkan!.. Gelen gelir, gelmeyenin canı sağ olsun, ne yapalım yani şimdi değil mi ama..

Onu bunu bilmem, entel mentel de olmaya hiç niyetim yok! Açarım Neşet Ertaş'tan bir uzun hava, bakarım keyfime.. Bu yazara kalsa kelli felli kocaman Bekir'e küpe bile taktırır! Ne günlere kaldık yahu!

Beni kurtarın şu yazarın dırdırından, dükkana gelin.. Bir iki şey alın, eğer gelmezseniz de yazarın diline dolarım sizi, pişman olursunuz haberiniz olsun..

Sizi hep seven, Ucuzcu Bekir Abi'niz..
Küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öperim..
Gerçi benden büyük yoktur ya aranızda, neyse artık, lafın gelişi:)

Kalın sağlıcakla..




Ucuzcu Bekir der ki:

Her türlü yorumunuz kabulümdür, yeter ki incitecek bir şey söylemeyin..

4 yorum:

  1. Boşver Bekir abi, aç bir uzun hava dinle de keyfin yerine gelsin. :) Ama çayımı da isterim. Yazar bunları görsün de çatlasın hısımından. ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte siz bana destek oldukça bir şey diyemiyor, ama acayip kıskanıyor öyle böyle değil:)
      Bence de çatlasın, sen böyle benim moralimi düzelttikçe çay ne demek, emrin olur Site Yöneticisi kardeşim:)

      Sil
  2. Boşverin Bekir Bey.
    Keyifli yazılarınızı kıskanmış demek ki:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kıskanıyor, ama siz beni kendinize yakın hissedip Bekir Abi derseniz daha çok kıskanacak emin olun:)

      Sil

Hakaret içermedikten sonra her yorum kabulümdür.