21 Nisan 2013 Pazar

Ucuzcu Bekir'in yeniden doğuşu


yeniden doğuş
30 sene oldu uyuyordum, uyumama izin vermişler, ben de anlamadım nedendir. Uyandığımda  önce aynaya baktım, hiç değişmemişim, yaşlanmamışım da. Tıpta tekmişim ben, örnekmişim.. 30 sene uyuyup yaşlanmayan adam olarak beni doktor olacaklara ders diye anlatıyorlarmış..Ünlü de olmuşum, haberim yokken..
30 sene geçince zor oldu tabii alışmak değişikliklere.
Şöyle bir uzattım başımı sokağa. O da ne öyle gökdelen dedikleri sivri sivri kuleler dikmişler etrafa. Jetgiller çizgi filmini pek severdim eskiden, aynı öyle olmuş be çocuklar etraf, aslında pek de beğenmedim. Bağlar bahçeler hepten gitmiş..
Benim bir dükkanım vardı, "Bekir Pazarı" idi adı. Mahallelinin ne ihtiyacı varsa gelir benden alırdı. Sade almaya gelmezler, dertlerini de anlatıverirlerdi ayak üstü. Kimi kocasından dert yanardı, kimi bacısından. Ben onların Bekir Abi'siydim. Esnaftık ya, borç isteyeni de geri çeviremezdim elbet. Bekir Abi'lik kolay mı? Ucuz satardım her şeyi. Benimkisi ticaret miydi, gönlümü eğlendirirdim işte biraz da. Esnaflık biraz da babalık yapmaktı. 1 liraya alıp 1 liraya sattığım mallar çok olmuştur o zamanlarda. Eee zamanla adım çıktı Ucuzcu Bekir'e.. Ucuzcu Bekir aşağı, Ucuzcu Bekir yukarı.. Öyle geçti seneler işte..
Birden uyuyuvermişim söylediklerine göre. O zamanlar 3-4 yaşlarında olan bizim oğlan kocaman adam olmuş şimdi, O anlattı bana da. Doktorlar şaşırmış, benim gibi uyuyan olmamış hiç önceleri. Uyuduğum seneler içinde ne değişmiş her şey be kızanım böyle?
Bir plastik kart var herkesin elinde, takıyorlar bir makineye para veriyor."Amanın!" dedim görünce önce, meğer kredi kartıymış. Anlatınca benim torun, pek bir beğendim bu icadı.. Televizyona benzeyen bir şey icat olmuş "bilgisayar" dedikleri. Pek beğendim. Sordum bizim oğlana: 
"- Ne işe yarar bu bilgisayar dediğiniz televizyona benzeyen şey?" dedim..
"-Baba bu televizyonun içinde bütün dünya var, "internet" diyoruz biz ona. Burada ne istersen bulursun, hatta artık senin bildiğin dükkanlar bile bunun içinde" dedi.
 Pek bir beğendim. Uyumadan önce de meraklıydım zaten icatlara. Dükkanda iş olmayınca ansiklopedi okurdum can sıkıntısından. Dedim
 "-Oğul, öğret bana bu internet denen şeyi, madem dükkanlar bunun içine girmiş; benim Ucuzcu Bekir de girsin o zaman buraya."
Bir iki ay çalıştırdı,  övünmek gibi olmasın zeki adamımdır hemen öğrendim. Onca sene uyuduktan sonra zekam sanki daha da açılmış gibi sanki.
"- Oldu bu iş oğul, benim dükkan artık internette açılabilir" dedim.
Açıyoruz 5-10 güne kadar dükkanı. Eskiden rafları düzenlerdik, devir değişikliğine uyduk ya,
 "yönetim panelini" oturtuyoruz bu sıralar..
Hadi hayırlısı be dostlarım, yakında Ucuzcu Bekir'in açılışı olacak. Hepinizi çağıracağım dükkana, az biraz sabrediverin..Bu arada güzel hikayeler anlatırım size, neler var bende neler..
Kalın sağlıcakla
Bekir Abi'niz.